Hasan Mezarcı kimdir? Hasan Mezarcı neden böyle oldu?

Hasan Mezarcı kimdir? Hasan Mezarcı neden böyle oldu?

 .Hasan Mezarcı kimdir?  Hasan Mezarcı neden böyle geldi?

   Cezaevinde psikolojik işkenceye maruz kalarak akıl sağlığını kaybettiği iddia edilen Hasan Mezarcı, “Su içmek orucu bozmaz çünkü sağlık gereğidir.  Hasan Mezarcı'nın "Su içmenin orucu bozacağına dair fermanımı kaldırdım" sözleri sosyal medyada da alay konusu oldu.  Peki kimdir bu Hasan Mezarcı, Hasan Mezarcı nerede, kaç yaşında?  Hasan Mezarcı neden böyle geldi?

   Hasan Mezarcı, 11 Mayıs 1954 Aydınpınar, Düzce'de doğdu.  Düzce'nin Aydınpınar köyünde doğdu.  İlkokuldan sonra Düzce'de merkezi Kuran kursunda hafız oldu ve imam hatip okuluna girdi.  İmam Hatibi'den mezun olduktan sonra Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ni kazandı.  İlahiyat çalışmaları sırasında medrese eğitimi de almıştır.  Alanında uzman kişilerden dersler alan Mezarcı, Arapça, Tefsir, Hadis ve Kelam öğrendi.

   Öğrencilik yıllarında müezzinlik ve imamlık, diyanet işleri başkanlığı ve ziraat bakanlığında memurluk yaptı.  İş hayatına Ağrı'nın Eleşkirt ilçesinde müftü olarak başladı.  Daha sonra askerliğini yaptı.  Yedek subayı sıkıyönetim dönemindeydi.  Adana 6. Kolordu Komutanlığı'nda Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu olarak görev yaptı.  Askerliğini yaptıktan sonra Sakarya'nın Akyazı ilçesine müftü olarak atandı.  Daha sonra İstanbul'un Ümraniye ilçesine atandı.  5 yıl Akyazı'da, 3.5 yıl Ümraniye'de görev yaptı.  Memuriyetteki hizmeti, dokuz yılı müftülük olmak üzere 15 yılı aşmıştır.

   Müftü olarak görev yaptığı bölge olan İstanbul Refah Partisi tarafından aday gösterilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne girdi.  Mezarcı, Mustafa Kemal'e hakaretten Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından bir yıl hapis cezasına çarptırıldı ve yaklaşık 3 ay yattıktan sonra Edirne İpsala Kapalı Cezaevi'nde yattıktan sonra cezasını çekmek üzere gönderildi. Yaklaşık 3 yıl yaşadığı Almanya'dan Türkiye'ye.  Cezanın infazına ilişkin kanun hükümlerine göre cezasını çektikten sonra 6 Mayıs 2002'de serbest bırakıldı.

   Mezarcı'nın cezaevi süreciyle başlayan bir içe kapanma ve tecrit dönemine girdiği görüldü.  Mezarcı, 25 Kasım 2000 tarihinde verdiği bir röportajda, kendisinin Mesih İsa olduğunu üç yıl önce hapisteyken Allah'ın kendisine bildirdiğini ve müritleriyle birlikte görevini yerine getireceğini bildirmiştir.  Cezaevinde psikolojik ve biyokimyasal işkenceye maruz kalarak akıl sağlığını kaybettiği iddia edildi.  Mezarcı, tüm işkence iddialarını reddetti.